top of page

Yurtdışında Çalışan işçilerin Hakları Nelerdir?

Yurtdışında çalışmak, birçok kişinin hem ekonomik hem de kültürel açıdan yeni fırsatlar keşfetmesini sağlar. Özellikle genç yaşta olanlar için, başka bir ülkeye gitmek ve orada işçi olarak çalışmak heyecan verici bir deneyimdir. Yine de, yurt dışında çalışan işçi olmanın sadece avantajları yoktur; bazı zorlukları ve hak talepleri de beraberinde getirir. Bu konuları iyi anlamak, hem işçinin hem de işverenin sorumlulukları hakkında farkındalık sahibi olmak çok önemlidir. Özellikle yurtdışında çalışan işçilerin, iş sözleşmesinin belirsiz süreli veya belirli süreli olup olmadığına, asgari ücret uygulamalarına, sosyal güvenlik haklarına ve olası uyuşmazlık durumlarında Türkiye’de dava açma hakkı gibi konulara dikkat etmesi gerekir. Bu yazıda yurtdışında çalışan işçilerin hakları nelerdir konusunu irdeleyeceiz.


İşçinin ve işverenin karşılıklı yükümlülüklerini anlamak, işçilerin yurt dışı ortamlarında daha bilinçli hareket etmelerine yardımcı olacaktır. Aynı zamanda bu rehber, tarafların aralarındaki uyuşmazlıkların nasıl çözülebileceğine dair basit ipuçları vermeyi hedefler. Yazının sonunda, yargıtay kararları ve uygulanacak hukuk hakkında temel bilgilere de yer vereceğiz. Böylece herhangi bir haksızlıkla karşılaştığınızda hangi adımları atabileceğinizi bileceksiniz.


yurtdışı çalışan dava

1. Yurtdışında Çalışmanın Temel Tanımı ve Amacı


“Yurtdışında çalışan işçi” terimi, bir kişinin kendi ülkesinden farklı bir ülkede ücret karşılığında çalışmasını ifade eder. Bu durumda işçinin ve işverenin bir iş sözleşmesi düzenlemesi gerekir. Eğer işçi işe yurtdışında başlayacaksa, sözleşmede hangi ülkede çalışılacağı, çalışma saatleri, ücret miktarı ve sosyal haklar gibi konular net bir şekilde yer almalıdır. İşte bu noktada “uygulanacak hukuk” da önem kazanır, çünkü tarafın iş güvenliği, ücreti ve diğer koşullar farklı ülke kanunlarına göre şekillenebilir.


Yurt dışına giden insanların amacı çoğu zaman daha iyi ücret ödemelerinin peşinde koşmak veya daha geniş iş olanaklarından yararlanmaktır. Bazıları kültürel deneyim kazanmak isterken, bazıları ise ailelerini maddi olarak desteklemek amacıyla yurt dışında iş arar. Türkiye’deki döviz kuru farkı ve bazı ülkelerdeki yüksek asgari ücret uygulamaları, işçileri yurt dışına çeken başlıca etkenler arasında gösterilebilir. Ancak tabii ki gittiğiniz ülkede çalışma izinleri, oturma izni ve sosyal haklar gibi konularda dikkatli olmanız gerekir. Bu konuların hepsini önceden araştırmak, sürprizlerle karşılaşmanızı engelleyecektir.


2. İşçilerin Yurt Dışı Çalışma Süreci ve Dikkat Edilmesi Gerekenler


Yurtdışında çalışan işçilerin ilk aşamada bir iş sözleşmesi yapması şarttır. Bu sözleşme, “iş sözleşmesinin belirsiz süreli” veya belirli süreli şekilde düzenlenebilir. Belirsiz süreli sözleşmede, işin ne zaman biteceği kesin olarak belirtilmez. Belirli süreli sözleşmede ise bitiş tarihi ya da proje süresi gibi net bir zaman aralığı vardır. Sözleşmede, ücretin nasıl ve ne zaman ödeneceği, işçinin sosyal hakları, çalışma saatleri, tatiller ve izinler gibi konular yer almalıdır.


İşçi işe başlamadan önce, çalışacağı ülkenin iş kanunlarına da göz atmalıdır. Çünkü tarafların aralarındaki anlaşmazlıklar genellikle o ülkenin hukukuna göre çözümlenir. Yine de uluslararası sözleşmeler ve Türk hukukunun koruyucu hükümleri de devreye girebilir. Örneğin işçinin, fazla çalışmasının nasıl değerlendirileceği, fazla mesai ücreti gibi konular ülkeye göre farklılık gösterebilir. Bazı ülkeler fazla mesaiye yüksek oranlarda ek ücret öderken bazıları daha düşük seviyelerde ödeme yapar. Dolayısıyla, yurtdışı söz konusu olduğunda mutlaka detaylı bir araştırma yapmak gerekir.


3. Asgari Ücret, Maaş ve Ücret Ödemeleri


Birçok insan, yurtdışına giderek daha yüksek maaş almayı umut eder. Ancak unutmamak gerekir ki asgari ücret her ülkede farklıdır ve bunun üstünde bir maaş kazanmak için ek beceriler veya deneyimler gerekebilir. Yine de bazı ülkelerdeki asgari ücret, Türkiye’deki ücretlere kıyasla daha yüksek olduğu için işçilerin yurt dışı planları cazip hale gelir. “Tarafların aralarındaki” sözleşmede maaş miktarı açıkça belirtilmelidir. Maaşın hangi para birimi üzerinden verileceği, ne zaman ödeneceği ve ek ödemelerin (mesai, tatil, ikramiye vb.) nasıl olacağı sözleşmenin önemli maddelerinden biridir.


Ücret ödemelerinin düzenli yapılması, hem işçinin hem de işverenin sorumluluk alanındadır. İşveren, sözleşmede vaat ettiği miktarı zamanında ve tam olarak ödemelidir. Aksi takdirde işçi, haklarını aramak için Türkiye’de dava açma hakkı da dahil olmak üzere çeşitli yollarla mağduriyetini gidermeye çalışabilir. Özellikle yurt dışında çalışan işçi, bazı durumlarda evinden uzakta olduğu için maddi sıkıntıya çok daha çabuk düşebilir. Bu nedenle maaş ödemelerinin doğru ve eksiksiz yapılması son derece önemlidir.



yurtdışında çalışan dava açma hakkı


4. İşçinin ve İşverenin Karşılıklı Hak ve Yükümlülükleri


Bir iş sözleşmesinde genellikle iki taraf vardır: işçi ve işveren. İşçinin temel hakkı, kararlaştırılan ücreti hak ettiği zamanda almak ve güvenli koşullarda çalışmaktır. Aynı zamanda işçi, yapılan anlaşmaya uygun şekilde çalışma görevini üstlenir. İşveren ise çalışma koşullarını sağlamak, ücretleri düzenli ödemek, işçinin sosyal haklarını korumak ve gerekli sigorta işlemlerini yapmakla yükümlüdür. Tarafın iş sorumlulukları yazılı belgelerle desteklenmelidir. Örneğin işçinin sağlık sigortası veya sosyal güvenlik işlemlerinin hangi ülkenin kurumları tarafından yapılacağı net olmalıdır.


Tarafların aralarındaki ilişki, yalnızca çalışma süresini ve maaşı kapsamaz. Aynı zamanda yıllık izin hakları, hastalık durumunda raporların kabulü, ulusal veya dini bayramlarda genel tatil ücretlerinin ödenmesi gibi konular da önemlidir. Bu noktalarda işverenin sorumluluklarını yerine getirmemesi halinde, işçi hem bulunduğu ülkede hem de Türkiye’de çeşitli yasal haklara sahip olabilir. Hangi ülkenin mahkemesinin yetkili olduğu ise “uygulanacak hukuk” ve sözleşme hükümlerine bağlı olarak değişebilir.


5. Sosyal Güvenlik ve Sigorta Konuları


Yurtdışında çalışan işçilerin en çok merak ettiği konulardan biri sosyal güvenlik haklarıdır. “İşçinin sosyal hakları” dendiğinde, emeklilik, sağlık hizmetlerinden yararlanma, iş kazası sigortası gibi pek çok güvence akla gelir. Eğer Türkiye ile çalışılan ülke arasında bir sosyal güvenlik anlaşması varsa, bu işçinin lehine pek çok avantaj doğabilir. Böyle bir anlaşma, prim günlerinin her iki ülkede geçerli sayılmasını sağlayabilir. Ayrıca, işçinin yurt dışındaki işlerinde yaşadığı bir iş kazası veya sağlık sorunu, belli koşullarla Türkiye’de de destek kapsamına alınabilir.


Ancak bazı ülkelerle Türkiye arasında henüz kapsamlı bir anlaşma yoktur. Bu durumda çalışılan ülkede ödenen primlerin Türkiye’de nasıl değerlendirileceği belirsiz olabilir. Yine de birçok insan, yurtdışında yüksek maaş aldıkları için bu konuyu göz ardı edebilir. Bu yaklaşım, uzun vadede emeklilik gibi hakların kaybedilmesine neden olabilir. Dolayısıyla, yurtdışında çalışmadan önce o ülkenin sosyal güvenlik sistemini öğrenmek ve mümkünse Türkiye ile aralarındaki anlaşmaları incelemek büyük önem taşır.


6. Fazla Çalışma ve Fazla Mesai Ücreti


Yurtdışında çalışırken, bazı dönemler iş yükünün artması veya özel projeler nedeniyle normalden daha uzun saatler çalışmanız istenebilir. Bu durumda “fazla mesai ücreti” devreye girer. Fazla mesai, genellikle ülkelerin iş kanunlarında belirlenen günlük veya haftalık çalışma süresinin aşılması anlamına gelir. Ülkeden ülkeye farklı yasal düzenlemeler olsa da çoğu zaman bu tür ek çalışmalar için normal saatlik ücretinizden daha yüksek bir oran ödenir. Üstelik fazla çalışmasının kaydı düzenli tutulmalıdır.


Eğer işvereniniz, fazla mesai ücretlerinizi ödemek istemiyorsa veya ödemeleri geciktiriyorsa haklarınızı aramakta tereddüt etmeyin. Yurtdışında çalışan işçiler bu konularda bazen çekingen davranabilirler, çünkü yabancı bir ülkenin yasal süreçlerini bilmek zor olabilir. Yine de hem bulunduğunuz ülke yasalarına hem de Türkiye’deki haklarınıza başvurabilirsiniz. Gerekirse uluslararası hukuk uzmanı bir avukattan yardım almak uygun olacaktır.


7. Genel Tatiller ve Ücretlendirme


Farklı ülkelerde bayramlar, özel günler ve ulusal tatiller değişiklik gösterir. Yurt dışındaki işlerinde çalışan birçok insan, bu tatillerin nasıl ücretlendirileceğini merak eder. Türkiye’de genel tatil günlerinde çalışmak çoğu zaman ek ücret ödemesi veya izin günü ile telafi edilir. Aynı kural, pek çok ülkede benzer şekilde uygulanır. Örneğin, Noel gibi dini bayramlar veya ulusal günlerde çalışma zorunluluğu varsa işverenin, “genel tatil ücretlerinin” ödenmesiyle ilgili ek sorumlulukları vardır.


Bu hak, işçinin tatil gününde çalışmasının bedelini almasını güvence altına alır. Eğer işvereniniz bu ek ücreti ödemezse veya ödeme yapmayı reddederse, önce iş sözleşmenizi kontrol etmelisiniz. Orada açık bir madde yoksa, çalıştığınız ülkenin iş kanunlarına bakmak gerekir. Aksi halde, hak kaybı yaşamanız mümkün olabilir. Bu tür konularda bilgili olmak, hem işçinin hem de işverenin ilişkilerini düzenli hale getirir.


8. Uygulanacak Hukuk ve Maddesine Göre Değerlendirmeler


Çoğu zaman, yurtdışında çalışan işçinin aklındaki en büyük sorulardan biri “Bir sorun çıkarsa hangi ülkenin kanunlarına göre hak talep edeceğim?” şeklindedir. Burada devreye “uygulanacak hukuk” kavramı girer. Normalde, tarafların aralarındaki iş ilişkisi, sözleşmede yazan ülke hukukuna göre yönetilir. İş sözleşmelerinin bir maddesinde, “Bu sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklar X ülkenin kanunlarına göre çözümlenir” ifadesi yer alabilir. Bu sayede çıkabilecek anlaşmazlıkların hangi mahkemede çözüleceği netleşir.


Ancak bazen sözleşmede böyle bir madde bulunmaz. Bu durumda, Uluslararası Özel Hukuk kuralları ve ilgili ülkenin iş kanunlarına bakılır. Ayrıca Türkiye’de 4857 sayılı İş Kanunu gibi kanunlar, “maddesine göre” ifadesiyle başlayan düzenlemelerle işçiyi koruma altına alır. İşçinin avantajına olan hükümler, genellikle daha güçlü etkiye sahiptir. Yani, işçi açısından daha olumlu olan hukuki düzenleme, çoğu zaman geçerli kabul edilir. Bu yaklaşım, yurt dışında çalışan işçinin haksızlığa uğramasını engellemeye yöneliktir.


9. İşçi ve İşveren Arasındaki Uyuşmazlıklar


Yurt dışında çalışırken işçi ile işveren arasında pek çok konuda anlaşmazlık çıkabilir: Ücret ödemelerinin gecikmesi, fazla mesai ücretlerinin verilmemesi, işçinin sözleşme dışı bir işte çalıştırılması, sosyal hakların ihlal edilmesi gibi. Bu tür sorunlar, ilk aşamada işverenle iletişime geçilerek çözümlenmeye çalışılır. Ancak sonuç alınamazsa yasal süreç gündeme gelir.


Örneğin işçinin primleri ödenmiyorsa ya da işçi haksız yere işten çıkarılıyorsa, işçi hem bulunduğu ülkede hem de Türkiye’de hak arayabilir. Fakat hangi mahkemenin yetkili olduğunu öğrenmek önemlidir. Tarafın iş yükümlülüklerini netleştiren sözleşme maddeleri de bu sürecin önemli bir parçasıdır. Ayrıca, işçi konuyu uluslararası kuruluşlara veya sendikalara da taşıyabilir. Yani, haksızlık yaşandığında çare bulunabilmesi için birçok farklı mekanizma vardır.


10. Yargıtay Kararları ve Önemleri


Türkiye’de yüksek yargı organlarından biri olan “Yargıtay,” işçi-işveren uyuşmazlıklarında kritik öneme sahiptir. “Yargıtay ın” kararları, benzer davaların nasıl sonuçlanabileceği konusunda ipuçları sunar. Yurtdışında çalışan işçilerin durumu da Yargıtay kararlarında kendine yer bulur. Örneğin, işçinin fazla mesai ücreti konusundaki itirazları, Yargıtay tarafından incelenir ve işverenin haksız bulunduğu durumlarda işçinin talebi kabul edilir. Bu kararlar, benzer uyuşmazlıklar için örnek teşkil eder.


Yargıtay kararları, sadece Türkiye’deki davalarda değil, yurtdışındaki işçi haklarına ilişkin uyuşmazlıklara da rehberlik edebilir. Çünkü birçok durumda, yurt dışında çalışan işçinin dava açacağı yer Türkiye olabilir. Mahkeme sürecinde bu içtihatlar, hakimlerin karar verirken yararlandığı kaynaklar arasında yer alır. Böylece işçi, daha önce benzer bir davanın Yargıtay’da onanmış bir kararı olduğunu göstererek hak talebinde bulunabilir.


11. Türkiye’de Dava Açma Hakkı ve Süreçleri


Yurt dışında yaşayan ya da çalışan bir işçi, çeşitli sebeplerle haklarını alamadığını düşünüyorsa Türkiye’de dava açma hakkı vardır. Bu davalar İş Mahkemeleri veya gerekli durumlarda Ticaret Mahkemeleri gibi çeşitli yargı organlarında görülebilir. Sözleşmede hangi mahkemenin yetkili olduğu belirtilmemişse, “maddesine göre” hangi ülke mahkemesinin yetkili olduğunun belirlenmesi için araştırma yapılır. Ülke dışında bulunmak, dava açmayı engellemez ancak süreç biraz daha uzun sürebilir.


Türkiye’de dava açmak, özellikle resmi evrak ve kanıt toplama sürecinde zorluklar barındırabilir. Örneğin, yurt dışında çalışan işçilerin maaş bordroları, mesai kayıtları, işverenle yapılan yazışmalar gibi belgeler önemlidir. Bu belgeleri düzenli tutmak, daha sonra hakkınızı ararken işinize çok yarar. Ayrıca, avukat tutmak da sürecin daha sağlıklı ilerlemesine yardımcı olur. Mahkeme kararı işçi lehine sonuçlandığında, işverenin zararınız kadar tazminat ve gecikmiş ücretleri ödemesi istenebilir.


Sonuç ve Öneriler - Yurtdışında Çalışan işçilerin Hakları Nelerdir


Yurtdışında çalışan işçiler, bulundukları ülke yasalarına uydukları kadar Türk hukukunun koruyucu hükümlerinden de yararlanabilirler. İşçinin ve işverenin karşılıklı hakları vardır. İş sözleşmesinin belirsiz süreli veya belirli süreli olması, asgari ücret, fazla mesai ücreti, sosyal güvenlik hakları ve genel tatil ücretlerinin ödenmesi gibi konular, sözleşmede mutlaka net bir biçimde açıklanmalıdır.


Eğer işveren tarafın iş sorumluluklarını yerine getirmez, ücret ödemelerinin yapılmasında sorun yaşanır veya işçinin sosyal hakları ihlal edilirse, yurt dışında çalışan işçi Türkiye’de dava açma hakkı dâhil olmak üzere çeşitli yollara başvurabilir. Bu süreçte yargıtay kararları yol gösterici niteliktedir. Hak aramak için ilk adım, iş sözleşmenizdeki maddelere göre hangi hukukun geçerli olduğuna ve hangi mahkemelerin yetkili olduğuna bakmaktır. Buna ek olarak, hangi belgelerin gerekli olduğunu önceden bilmek ve her türlü yazışmayı saklamak, olası bir anlaşmazlık durumunda size büyük kolaylık sağlar.


Yurtdışına gitmeden önce o ülkenin yasal sistemini ve Türkiye ile aralarındaki anlaşmaları araştırmanız önemlidir. Çalışma izni, sosyal güvenlik, oturma izni gibi prosedürleri yerine getirirken danışmanlık hizmeti almaktan çekinmeyin. Böylelikle, yurtdışında çalışmanın getirdiği kültürel ve maddi avantajların tadını çıkarırken, hak kaybı gibi üzücü durumlarla karşılaşmazsınız. Sonuç olarak, gerekli önlemleri aldığınızda ve haklarınızı bildiğinizde, yurtdışındaki çalışma hayatınız daha güvenli, keyifli ve verimli geçer.

 
 

Can Canko

Bize ulaşın

Sorularınızı doğrudan Can Canko'ya sorun

Thanks for submitting!

Can Canko

İş, Sözleşmeler ve Ticaret Hukuku

bottom of page